Chúng tôi quan sát phong cách ngồi thảo luận trên thế giới ở metro Istanbul

Dünyada tartışılan oturuş tarzını İstanbul metrosunda gözlemledik :Toplu taşımalarda kadınların başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmiyor… Sadece Türkiye’de de değil üstelik, dünyanın birçok yerinde durum aynı. Kadınlar gözle, sözle ya da direkt temasla tacize uğruyor. Bu duruma isyan eden kadınlar (ve tabii aralarında erkeklerin de olduğu) gruplar kurarak protesto gösterilerinde bulunuyor. Konuyla ilgili dünya çapında en çok ses getiren kampanya ise geçtiğimiz aylarda bir Twitter kullanıcısının “manspreading” (erkek yayılmacılığı) terimiyle başlattığı ve tüm New York şehrini etkisi altına alan kampanya idi. Aynı konuyla ilgili duyarlılık Türkiye’de de “bacaklarını topla” ve “yerimi işgal etme” hashtag’leriyle sosyal medyada büyük ilgi topladı.

Kampanya, New York metrolarında posterlere ve ardından da gazete ve televizyonların manşetlerine taşındı. Bu konuda diğer yolculara saygı kampanyaları başlatıldı. Posterler toplu taşımada daha düşünceli davranmak bağlamında erkeklere yayılmayı bırakmalarını telkin ediyor. Kampanyanın başlamasından itibaren kadınlardan gelen şikâyetlerin yüzde 12 oranında azaldığı belirtildi.

NEW YORK’TA GÖZALTI

Ancak dün New York’ta yaşanan bir olay sayesinde erkek yayılmacılığının devam ettiğine dünyaca şahit olduk. New York kentinde polis, eşi görülmemiş bir gözaltı vakasına imza attı. Şehir metrosunda bacaklarını normalden fazla ayırarak oturan Latin Amerika kökenli iki erkek, “bir kişinin işgal edeceği yerden fazlasını kapladıkları” ve çevrelerindekilere “rahatsızlık verdikleri” gerekçesiyle gözaltına alındı. Hal bu kampanyanın öncü şehirlerinden New York’ta bile böyle olunca İstanbul’da “Durum nedir” diye merak etmemek olmazdı. İstanbul’un metrolar arası ilk ‘aktarma istasyonu’ olma özelliğini koruyan Yenikapı metro istasyonundan başlayan Atatürk Havalimanı, Kirazlı ve Hacıosman seferlerine katıldım. Ardından ise Kadıköy-Kartal metrosuna transfer oldum.

ERKEKLER DUYARLI

Birazdan okuyacaklarınız hepiniz gibi bana da hayli gerçeküstü geldi. Ancak minibüslerin terör estirdiği, otobüs ve metrobüslerde her türlü kötü muameleye maruz kalabileceğiniz, sarı dolmuşlarda kelle koltukta seyahat ettiğiniz İstanbul’da metro yolculuklarınız o kadar büyük bir sükûnet içinde geçiyor ki anlatamam. Kirazlı ve Kartal yönüne doğru giderken yaşanan kaos ve itiş kakışın diğer iki hatta nazaran daha yoğun olduğunu söyleyebilirim. Bu iki hatta (özellikle bazı duraklarda) klasik bir metrobüs kalabalığı yaşanıyor. Ancak Taksim- Hacıosman arasında yolculuk edenlerin ekstra duyarlı olduklarını söylemeliyim. Hatta şöyle ki binenlerin inenlere öncelik vermesi gerektiği kuralı bile neredeyse benimsenmiş. Metroların içi her ne kadar kalabalık olsa da üzerime çullanan ya da yakın temasıyla beni rahatsız eden hiçbir erkek olmadı. Aksine iki erkeğin ortasına oturduğum esnada ikisinin de bacaklarını özenle (sıkışmış denebilecek bir vaziyete) kapamış olduğunu fark ettim.

Daha önceki minibüs ve metrobüs deneyimlerimde de yazdığım gibi özellikle Özgecan Aslan cinayetinden sonra İstanbul’da toplu taşımayla yolculuk eden erkeklerin kadınlara karşı ekstra duyarlı davrandıklarına şahit oluyorum.

PROTESTO EDİLEN OTURUŞ

Yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi erkeklerin bacaklarını sınırları zorlayacak şekilde açması ve yanında oturan kadınların hakkını gasp etmesi üzerine dünyada birçok farklı ülkede protestolar başladı. Bu oturuş aynı zamanda fiziksel bir yakınlık içerdiği için taciz olarak da sayılıyor. Ancak İstanbul metrosunda yaptığım gözlemde böyle bir oturuş tarzına rastlamadım.

Hãy là người đầu tiên nhận xét

Để lại một phản hồi

địa chỉ email của bạn sẽ không được công bố.


*